Türkiye’de ilk Sağır ve Dilsizler Okulu, II. Abdülhamit döneminde, Sultanahmet ticaret Mektebi içinde 30 Eylül 1889’da açılmıştır. Ancak 5 kez yer değiştirdikten sonra son olarak Kaptan İbrahim Paşa Külliyesi’ne taşınmış ve 1913’te de kapanmıştır. Dilsiz Mektebi Cumhuriyet’in ilk senelerında İzmir’e taşınmış oradaki Sağır, Dilsiz ve Körler Müessesesi ile birleştirilmiştir. Bu okulda ve daha sonra oluşturulan okullarda Türk İşaret Dili öğretimi sürdürülmüştür. 1953 yılında ülke çapında işaret dili eğitimi yasaklanmış ve 1992 yılına kadar milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde işaret dili konusunda aslabir çalışma yapılmamıştır.
Ülkemizde işaret dili, okullarda yasaklanırken gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde de işaret dili yaygınlaştırılmış, pek çok ülke de işaret dilinin geliştirilmesinde çok önemli mesafeler almıştır.
Ulusal Eğitim Bakanlığı, 1992 yılında ülke çapında işitme engelliler okullarını kapsayan bir çalışma yaparak, bu okullardaki ‘tecrübeli’ öğretmenleri Ankara’da toplamış ve onlardan aldığı bilgiler ile bir işaret dili kılavuzu hazırlayarak 1995 yılında yayımlamıştır. Türkiye’de işaret dili mevzusunda uzun süre tek kaynak olan ve ulusal Eğitim Bakanlığı tarafınca 1995 yılında piyasaya çıkan Yetişkinler İçin İşaret Dili Kılavuzu adlı eserdir.
Dünyada 1960 yılından sonrasında işaret dilinin öğretimi yaygınlaşırken Sağır Dilsiz Okullarında Türk İşaret Dilinin öğretimine son verilmiş, hatta işitme engellilerin bu dille iletişimi yasaklanmıştır. Fakatç, işitme engellilerin sözel eğitimi yani konuşturulmasını sağlamaktır. İşaret dilinin konuşmaya engel olduğu İşitme engellilerin konuşturulması gibi iyi kalpli bir düşünceyle işaret dilinin yasaklanması Türkiye’de işaret dili eğitimi ve öğretimini dünya ülkeleri içinde yaklaşık 60 yıl geri bıraktığı şeklinde, Türk İşaret Dili üzerine bilimsel araştırmaların da nerede ise hiç başlatılamaması benzer biçimde bir olumsuzluğa yol açmıştır.
Türk milli Eğitim Sistemi’nde Türk İşaret Dilinin yasaklanmasından 52 yıl sonrasında 2005 senesinde çıkarılan ‘5378 sayılı Özürlüler Kanunu’yla TİD serbest bırakılmış ve bu mevzuda çalışma yapma görevi Türk Dil Kurumu’na verilmiştir.
2012 senesinde Türk İşaret Dili sözlüğü ihtiyacını karşılamak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Türk İşaret Dili Sözlüğü hazırlanmış olup bu sözlük 2015 yılında ulusal Eğitim Bakanlığı tarafından güncellenerek yayımlanmıştır. Yine milli Eğitim Bakanlığı tarafından işitme engelliler ilkokullarının 1. Sınıflarında 2016 – 2017 öğretim yılından itibaren Türk İşaret Dili Dersi okutulması kararı alınmış olup bu ders için Türk İşaret Dili Dersi Öğretim Materyalleri hazırlanmıştır.
Türkiye’de ilk Sağır ve Dilsizler Okulu, II. Abdülhamit döneminde, Sultanahmet tecim Mektebi içinde 30 Eylül 1889’da açılmıştır. Sadece 5 kere yer değiştirdikten sonrasında son olarak Kaptan İbrahim Paşa Külliyesi’ne taşınmış ve 1913’te de kapanıktır. Dilsiz Mektebi Cumhuriyet’in ilk yıllarında İzmir’e taşınmış oradaki Sağır, Dilsiz ve Körler Müessesesi ile birleştirilmiştir. Bu okulda ve daha sonrasında açılan okullarda Türk İşaret Dili öğretimi sürdürülmüştür. 1953 senesinde ülke çapında işaret dili eğitimi yasaklanmış ve 1992 yılına kadar milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde işaret dili konusunda aslabir çalışma yapılmamıştır.
Ülkemizde işaret dili, okullarda yasaklanırken gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde de işaret dili yaygınlaştırılmış, pek çok ülke de işaret dilinin geliştirilmesinde çok önemli mesafeler almıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı, 1992 senesinde ülke çapında işitme engelliler okullarını kapsayan bir çalışma yaparak, bu okullardaki ‘tecrübeli’ öğretmenleri Ankara’da toplamış ve onlardan aldığı bilgiler ile bir işaret dili kılavuzu hazırlayarak 1995 senesinde yayımlamıştır. Türkiye’de işaret dili mevzusunda uzun süre tek kaynak olan ve milli Eğitim Bakanlığı tarafınca 1995 senesinde piyasaya çıkan Yetişkinler İçin İşaret Dili Kılavuzu adlı eserdir.
Dünyada 1960 yılından sonrasında işaret dilinin öğretimi yaygınlaşırken Sağır Dilsiz Okullarında Türk İşaret Dilinin öğretimine son verilmiş, hatta işitme engellilerin bu dille mesajşimi yasaklanmıştır. Fakatç, işitme engellilerin shususi eğitimi şu demek oluyor ki konuşturulmasını sağlamaktır. İşaret dilinin konuşmaya engel olduğu İşitme engellilerin mevzuşturulması benzer biçimde iyi kalpli bir düşünceyle işaret dilinin yasaklanması Türkiye’de işaret dili eğitimi ve öğretimini dünya ülkeleri içinde yaklaşık 60 yıl geri bıraktığı gibi, Türk İşaret Dili üzerine bilimsel araştırmaların da neredeyse hiç başlatılamaması gibi bir olumsuzluğa yol açmıştır.
Türk ulusal Eğitim Sistemi’nde Türk İşaret Dilinin yasaklanmasından 52 yıl sonra 2005 yılında çıkarılan ‘5378 sayılı Özürlüler Kanunu’yla TİD özgür bırakılmış ve bu mevzuda çalışma yapma görevi Türk Dil Kurumu’na verilmiştir.
2012 yılında Türk İşaret Dili sözlüğü ihtiyacını karşılamak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı tarafınca Türk İşaret Dili Sözlüğü hazırlanmış olup bu lügat 2015 yılında milli Eğitim Bakanlığı tarafınca güncellenerek yayımlanmıştır. Yine milli Eğitim Bakanlığı tarafından işitme engelliler ilkokullarının 1. Sınıflarında 2016 – 2017 öğretim yılından itibaren Türk İşaret Dili Dersi okutulması kararı alınmış olup bu ders için Türk İşaret Dili Dersi Öğretim Materyalleri hazırlanmıştır.
Günümüze kadar Türk İşaret Dilinin dil bilgisi yapısı hakkında meydana getirilen çalışmalar yok denecek kadar azca iken, Aile ve toplumsal Politikalar Bakanlığı tarafından Türk İşaret Dilinin dil bilgisi yapısı hakkında çalışma yapılmış olup 2015 senesinde Türk İşaret Dili Dil Bilgisi Kitabı yayımlanmıştır.