7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa’nın Halfeti kazasının Fıstıközü köyünde hayata merhaba dedi. Müslüm Gürses’in gerçek adı Müslüm Akbaş’tır.
Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Müslüm Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu.
Çocukluğunun ilk senelerı Şanlıurfa’da geçen Müslüm Gürses, 3 yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailesiyle Adana’ya yerleşti. Terzi çıraklığı yaptı, kunduracılık yaptı. 29 Mayıs 1969 günü babası, annesini öldürerek cezaevine girdi. Annesinin acısı geçmeden kardeşi de erken yaşta yaşamını yitirdi. Yaşanmış olan kayıplar Müslüm Gürses’i içe dönük, kimseyle mevzuşmayan sadece müzikle ilgilenen biri haline getirdi. Bu dönemde yaşadığı kötü anıları, daha sonra şarkılarına yansıttı.
İlkokuldan mezun olduktan sonrasında eğitim yaşamına devam etmedi. 1968 senesinde 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katılmak istedi sadece babası Mehmet Akbaş karşı çıktı. Bu mevzuda ödün vermeyen Müslüm Gürses, yarışma için kendisine bit pazarından giyim aldı. Yarışmadan bir gün önce uyurken babası saçlarını kesti. Buna rağmen ses yarışmasına katıldı ve birinci seçildi. Bu yarışmadan sonra ‘Gürses’ soyadını kullanmaya başladı.
Müslüm Gürses kendisine yapılan teklifle çay bahçesinde kısa bir süre sahneye çıktı fakat asıl mesleği olan terziliğe geri dönmek zorunda kaldı. Bir gün Mehmet adındaki arkadaşı, bir gazinonun assolisti olan Sadık Altınmeşe’nin rahatsızlanmasından dolayı onun yerine çıkması için Müslüm Gürses’e teklifte bulunmuş oldu. Gösterdiği müthiş performanstan sonra mikrofonu elinden hiç bırakmadı. Bu olay terzihane de çalışırken söylemiş olduği, ‘şans Kuşu Bir Günde Şaşırır bize Konar’ şarkısıyla özdeşleşir. Büyük çıkış yakalayan şarkıcı, 1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a geldi. ‘Emmioğlu/Ovada Taşa Basma’ adlı plağı 300 bin satış yaparak o dehemmiyet için büyük başarı kaydetti.
Gün geçtikçe tanınan Müslüm Gürses, şöhretinin ilk senelerında çıktığı Anadolu turnesi esnasında büyük bir kaza yaptı. Tarsus-Adana yolunda şoförün uyuya kalması sonucu arabası paramparça oldu ve şoförü yaşamını kaybetti. Alın kemiği kırılan Müslüm Gürses’i doktorlar öldü diye morga kaldırdı. Gözlerini açıp hareket etmesi üzerine yaşadığı fark edildi ve ameliyata alındı. Bu kaza tüm hayatını değiştirdi. Koku alma yetisi, duyme kabiliyeti azaldı, konuşması yavaşladı. Hatta başına alınan en küçük darbede kör kalma tehlikesiyle hayatını sürdürdü.
Geçirdiği kazanın arkasından müziği bırakmayan usta sanatçı, kaza sonrası çıkardığı ‘Özür arzuluyorum Senden’, ‘İsyankar’, ‘Ben İnsan Değil miyim?’ şeklinde albümlerle çıkışını sürdürdü. Zamanla arabesk müziğin güçlü seslerinden biri oldu.
1982 senesinde Malatya turnesinde tanıştığı oyuncu Muhterem Nur ile 1985 yılında evliliğe ilk adımını attı. Tanıştıklarında Müslüm Gürses 32 yaşında, Muhterem Nur 53 yaşındaydı.
Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu durum, Müslüm Gürses şarkılarına olan ilgiyi artırdı. 90’lı yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde gerçekleşen ve ayini andıran bu görüntüler antipatik hale geldi. Ünlü şarkıcı, o dönem lüks bir teknede klip çekimi gerçekleştirmesi, hayran kitlesine ters geldi. Müslüm Gürses 15 yıl süresince albümlerini çıkarttığı Elanor Plak şirketiyla da yollarını ayırdı.
18 Kasım 2012 tarihinde by-pass ameliyatı sonrası akciğer, bağırsak problemlerı ve karaciğer böbrek yetmezliği sorunları yaşamaya başlaya Müslüm Gürses, 4 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 3 Mart 2013 günü İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 59 yaşlarında yaşamını kaybetti. Cenazesi, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
yorumlayın
Geri Bildirim: İnsan Sesi ile Bardak Kırılır mı? – GELDİM, OKUDUM, BİLDİM – VENI, LEGI, SCIVI