Ana Sayfa / Diğer / Ülkeler / Tayland, Yüzölçümü, Dini Dili, Tarihçesi

Tayland, Yüzölçümü, Dini Dili, Tarihçesi

Tayland (Tayca: ประเทศไทย), resmî adıyla Tayland Krallığı, eski adıyla Siyam, Hindiçin yarımadasının orta kısmında bulunan Güneydoğu Asya ülkesi. Batıda Myanmar (1.800 km), doğuda Kamboçya (803 km), kuzeyde Laos (1.754 km) ve güneyde Malezya (506 km) ile sınırları bulunmaktadır. Güney kısmında Tayland Körfezi, batı kısmında ise Andaman Denizi yer almaktadır.
Tayland 513.120 km² yüzölçümü ile dünyanın en büyük 51. ülkesidir. Nüfusu ise yaklaşık 67 milyondur ve bu Tayland’ı dünyanın en kalabalık 20. ülkesi yapmaktadır. Ülkenin başkenti ve en kalabalık şehri Bangkok’tur. Etnik Tayların yanı sıra Çin, Khmer, Laos ve Malay kökenli halklar da Tayland’da yaşamaktadır.
Ülkenin resmî dili Taycadır. Nüfusun % 95’lik bir bölümü Budizm dininin Theravada koluna mensuptur. Ayrıca animizm inanışı ve İslâm dîni de yaygındır.
Tayland Krallığı Parlamenter Monarşi ile yönetilmektedir. 2016 yılından beri tahtta bulunan Çakri Hanedanı mensubu kral Maha Vajiralongkorn [X.Rama] devlet başkanı ve silahlı kuvvetler başkanı unvanlarına sahiptir.
Tayland‘da bilinen en eski insan yerleşimi 40.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bölgedeki bilinen ilk uygarlıklar 6. yüzyıldan itibaren hüküm sürmüş Dvaravati Krallığı ve 8. yüzyıldan itibaren hüküm sürmüş Sumatra kökenli Srivijaya Krallığıdır. 9. yüzyıldan itibarense bölge Kamboçya merkezli Khmer İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmiştir.
Güney Çin‘de bulunan Yünnan kökenli oldukları düşünülen Taylar 10. yüzyıldan itibaren bölgeye göç etmeye başlamışlar ve 12. yüzyıl itibarıyla baskın nüfus olmuşlardır. Khmer İmparatorluğunun 13. yüzyılda zayıflamaya başlamasıyla birlikte bölgede çeşitli Tay şehir devletleri ortaya çıkmıştır.
Hindiçin bölgesinin büyük bölümünü kontrol eden Khmer İmparatorluğunun 13. yüzyılda zayıflamaya başlamasıyla birlikte bölgede çeşitli Tay şehir devletleri ortaya çıkmıştır.
1238 yılında kurulan Budist Sukhothai krallığı ilk önemli Siyam devleti olarak kabul edilmektedir. Aynı dönemlerde kurulmuş olan Chiang Mai merkezli Lanna krallığı diğer bir Siyam şehir devletidir.
Krallığın başkenti olan Sukhothai şehri yaklaşık 140 yıl boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Şehirde çok sayıda tapınak ve saray inşa edilmiştir.
Uzun süren bir refah dönemi yaşayan Sukhothai krallığı, sonraki dönemlerde ortaya çıkmış olan rakip Siyam şehir devleti Ayutthaya Krallığı tarafından 1378 yılında işgal edilmiştir. Sukhothai krallığının sona ermesiyle birlikte Siyam’ın başkenti Ayutthaya şehri olmuştur.
1350 yılında kurulan rakip Siyam şehir devleti Ayutthaya Krallığı zamanla topraklarını genişletmiştir. Uzun bir refah dönemi süren Sukhothai ve Lanna krallıkları, Ayutthaya Krallığı tarafından 1378 yılında işgal edilmişlerdir. Sukhothai krallığının sona ermesiyle birlikte Siyam’ın başkenti Ayutthaya şehri olmuştur.
Asya’daki en önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelen Ayutthaya şehri başta Portekiz olmak üzere birçok Avrupa ülkesi ile ticari faaliyette bulunmuştur. 1700 yılında 1 milyon kişilik bir nüfusa ulaşmıştır ve dünyanın en kalabalık şehirlerinden birisi olmuştur.
Yaklaşık 400 yıl süren bir refah döneminin ardından Ayutthaya şehri komşu Myanmar’dan gelen istilacılar tarafından 1767 yılında işgal edilmiş ve tamamıyla yakılıp yıkılmıştır.
Ayutthaya’nın işgalinden sonra yetenekli bir askeri lider olan Chao Tak asker toplamış ve yalnızca yedi ay sonra şehri almıştır. Ardından Taksin adıyla kendisini kral ilan etmiş ve başkenti günümüzde Bangkok sınırları içerisinde yer alan Thonburi’ye taşımıştır. Kaybedilen toprakların büyük bölümünü geri alan Kral Taksin Thonburi Krallığını kurmuştur ve birkaç yıl sonra General Chao Phraya Chakri tarafından bir darbe sonucu idam edilmiştir. Darbeden sonra General Chao Phraya Chakri kendisini I.Rama adıyla kral ilan etmiştir.
Chao Phraya nehrinin batı kıyısında bulunan Thonburi Burma’dan gelebilecek saldırılara karşı korunmasız olduğu için, I.Rama başkenti nehrin doğu kıyısındaki Rattanakosin’e taşımıştır. Rattanakosin Krallığının başkenti olmuş olan bu bölge doğuya kazılan bir kanal sayesinde bir ada halini almıştır ve Bangkok’un temelleri burada atılmıştır. Günümüzdeki Tayland kralı X. Rama, Bangkok’u kuran I. Rama’nın da dahil olduğu Çakri Hanedanına mensuptur.
III. Napolyon 1864’te Fontainebleau Sarayı’nda Siyam mesajı aldı.
Avrupa ülkelerinin Hindiçin bölgesinde kolonileştiremedikleri tek ülke, Mongkut olarak bilinen kral IV. Rama’nın izlediği denge politikaları sayesinde Tayland olmuştur. Hayatı ünlü Kral ve Ben filminde işlenmiş olan Mongkut Fransa ve İngiltere’nin arasındaki rekabetten yararlanmıştır ve bu sayede Tayland, komşuları Burma, Kamboçya, Laos ve Vietnam’ın aksine asla bir Avrupa kolonisi olmamıştır. Bu durum günümüzde dahi Taylar için büyük bir gurur kaynağıdır.
Çulalongkorn olarak da bilinen Kral V. Rama ülkesini batı standartlarına getirmek için önemli reformlara imza atmıştır ve bu yüzden Tay toplumunda kendisine karşı büyük bir saygı beslenmektedir. Neredeyse bir yarı-tanrı olarak kabul edilen Çulalongkorn’un heykelleri kimi tapınaklarda Buda heykelleri ile yan yana bulunmaktadır. Çulalongkorn babasının denge politikasını devam ettirmiştir, ancak Tayland bu dönemde toprak kaybına uğramıştır. Başta Mekong nehrinin doğusunda yer alan günümüz Laos sınırları içerisindeki bölge ve Malay Yarımadası olmak üzere, daha önce Siyam sınırları içinde bulunan bazı bölgeler Avrupalı devletlerin yönetimine geçmiştir ve Tayland günümüzdeki sınırlarına çekilmiştir.
Prajadhipok olarak da bilinen Kral VII. Rama Tayland’ı mutlakiyetle yöneten son kral olmuştur. 1932 yılında kansız bir devrim sonucunda mutlak monarşiden parlamenter monarşiye geçilmiştir. 1939 yılında ise ülkenin adı Siyam yerine Tayland ile değiştirilmiştir.
II. Dünya Savaşı sırasında Tayland kısa bir dönem Japon İmparatorluğu işgali altında kalmıştır. Japonların, daha önce Fransız ve İngiliz devletlerine kaybedilen toprakları geri kazanma vaadi üzerine Tayland Mihver Devletlerine katılmış ve 1942 yılında Müttefik Devletlere savaş ilan etmiştir. Bu dönemin izleri Kanchanaburi gibi şehirlerde gözlenebilir. Bu şehirdeki ünlü Kwai Köprüsünün inşası sırasında 200.000 Asyalı işçi ve 60.000 savaş esiri ölmüştür.
1946 yılında VIII. Rama unvanlı Kral Ananda Mahidol’un yatağında tabanca ile öldürülmüş olarak bulunması üzerine başlayan tartışmalar sivil anayasal hükümetin zayıflamasında etkili olmuş ve Tayland’da askeri yönetimin yeniden işbaşına gelmesini hızlandırmıştır. Mareşal Plaek Phibunsongkhram’ın 1948’de yeniden başbakanlığa getirilmesiyle birlikte Tayland Soğuk Savaş süresince Amerika Birleşik Devletleri müttefiki olmuş ve askerî darbelerin damgasını vurduğu bir dönem geçirmiştir.
Thai Rak Thai partisinin lideri olan eski polis memuru Taksin Şinavatra’nın 2001 yılında başbakan seçilmesi ülkenin yakın dönem tarihine damgasını vuracak bir gelişme olmuştur.
Güney Tayland’daki Pattani ili ve civarındaki bölgelerde yaşayan Malay kökenli müslümanların bir kısmı, 2001 yılında otonomi talebiyle silahlı mücadeleye başlamıştır. Chakri Hanedanı kralları tarafından işgal edilmeden önce Pattani Sultanlığı adında bağımsız bir krallığın bulunduğu bölge, Tayland hükümetlerinin asimilasyon politikalarına karşı tepkinin odağı olmuştur. Daha sonra Yala ve Narathiwat illerine de sıçrayan şiddet dalgası günümüze değin hız kesmeden devam etmektedir.
2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi sırasında en çok can kaybı yaşanan ülkelerden birisi de Tayland olmuştur. Felaket sonrasında ülkenin turizm endüstrisi de büyük zarar görmüştür.
Askerler tarafından yönetime yapılmış en son müdahale olan 2006 Tayland darbesi başbakan Taksin Şinavatra yurtdışında iken yapılmıştır. Büyük çapta yolsuzluk yapmakla suçlanan devrik başbakan hâlen sürgünde yaşamaktadır.
Darbe döneminden sonra Tay toplumunda derin bir kamplaşma meydana gelmiştir. Bangkok merkezli orta kesim ve burjuvazi Sarı Gömlekliler olarak da bilinen PAD içerisinde, özellikle kuzey ve kuzeydoğudaki kırsal kesimlerde yaşayan Taksin yanlıları ve diğer rejim muhalifleri ise Kırmızı Gömlekliler olarak da bilinen UDD içerisinde örgütlenmişlerdir. İki kesim çeşitli zamanlarda birbirleriyle ve güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmiştir.
Darbe sonrasında yapılan seçimlerde yönetime Taksin yanlısı Samak Sundaravej’in gelmesi üzerine Sarı Gömlekliler büyük protesto gösterileri düzenlemiş ve Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanını haftalarca işgal etmişlerdir. Olaylar sonrasında seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle anayasa mahkemesi Samak Sundaravej’in görevine son vermiş ve Sarı Gömleklilerin olumlu baktığı Demokrat Parti lideri Abhisit Vejjajiva başbakanlık görevine getirilmiştir.
Ancak bu değişiklikten memnun olmayan Kırmızı Gömlekliler Bangkok şehir merkezini aylarca işgal altında tutmuşlardır. 2010 Mayıs ayında doruğa ulaşan şiddet dalgası sonucunda yüze yakın sivil ve asker ölmüştür. Bangkok’ta büyük bir maddi zarar meydana gelmiş ve turizm endüstrisi de büyük darbe almıştır.
Yingluck Shinawatra, Tayland’da Başbakan olan ilk kadın.
Olaylar sonrasında erken seçime gidilmesi kararlaştırılmıştır. 3 Temmuz 2011 tarihinde yapılan seçimleri Taksin yanlısı Pheu Thai partisi kazanmıştır. Devrik lider Taksin Şinavatra’nın kız kardeşi Yingluck Şinavatra ülkenin ilk kadın başbakanı olmuş ve bir koalisyon hükûmeti kurulmuştur.
2013 yılı Kasım ayında, Sarı Gömlekli göstericiler başbakan Yingluck Şinavatra’nın istifası talebiyle başkent Bangkok’ta sokak gösterileri düzenlemeye ve devlet binalarını işgal etmeye başlamışlardır. Başbakanı Şinavatra, ülkede günlerdir süren gösteriler üzerine 9 Aralık tarihinde parlamentoyu feshettiğini duyurmuş ve seçim çağrısı yapmıştır.

Hakkında admin

Bu habere de bakabilirisiniz

Düzce Ne Zaman İl Oldu?

1999 senesinde 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini yaşayan Düzce, 1’i yeni 7 ilçenin bağlanmasıyla …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir