Aklıma Takılan Şeyler – hbz blog HBZ Grafik – Blog
Benzer Yazılar
Hz. Süleyman Aleyhisselam, israiloğullarına gönderilmiş olan peygamberlerden, Davud aleyhisselamın oğludur. Yakub aleyhisselamında neslinden olduğu bilinmektedir. Gazze şehrinde doğdu. Hem peygamber hem padişahtı. Çocukluğundan beri bilgili, iyilik ve adâleti seven biri olarak tanınmıştır. On iki yaşındayken babasının yerine geçip, padişah oldu. Daha sonra kendisine Allahü teâlâ tarafından peygamberlik verildi. Dünyâya hâkim olan dört kişiden biridir. Ona peygamberlik verildiği Kur’ân-ı kerîmde En’âm sûresi 84. âyette bildirilmektedir.
9 ÇEŞİT MUCİSEZİ VARDI.
Hz. Süleyman aleyhisselamın dokuz çeşit mucizesi vardı. Sebe süresi 12. ayetinde bildirildiği üzere, rüzgârlar emri altındaydı. Süleyman aleyhisselam denizi geçmek istediği zaman, suyu çekilerek yol açılır, geçtikten sonra yine kapanırdı. Bütün cinler emrindeydi. Ne zaman istese, kendisine, büyük büyük köşkler, sûretler, çanaklar, sâbit çömlekler, tencereler yaparlardı. Süleyman aleyhisselamın mührü vardı. Üzerinde ism-i âzam duası yazılıydı. O dua ile her isteği kolay olurdu. Karıncalara varıncaya kadar her hayvanın sesini işitir, dillerini anlardı. Nereye gitmek istese, rüzgâr emrinde olduğundan, kürsüsünü kaldırır, kürsüsünü berâberinde götürürdü. Denizlerdeki incileri, cevherleri yerde bulunan defîneleri bilirdi.
Kendisine Allahü teâlâ tarafından bildirilmeyen birşey yoktu.
HERKESE GÖREV DAĞILIMI YAPTI
Hz. Süleyman aleyhisselam; “Yâ Rab! Bana hiçbir kimsede bulunmayan bir kudret ve devlet ihsân eyle.” diye dua etti. Duâsı kabul edilip, cinlerin, rüzgârın ve hayvanların da insanlar gibi Hz. Süleyman aleyhisselama itâat etmeleri emredildi. Kendisine ism-i âzam duası, bütün mahlûkâtın dili ve ilimlerin sırları bir bir öğretildi. Peygamberlikle birlikte ihsân edilen ilim, hikmet ve padişahlık kudretini, insanları doğru yola kavuşturmakta ve daha iyi bir hayat yaşamaları için kullanmıştır. Şehirlerin kurulması, yeşillendirilmesi, fen ve sanatta ilerlemesi için emrindekilerin her birine iş taksimi yapıp güçlerini sonuna kadar kullanıp yeryüzünü imar etmiştir.. Yolların yapılması, taşların yontulması, demircilik ve derin sulara dalgıçlık gibi zor işleri cinlere verdi. Çiftçilik, çobanlık, ticâret, sanat gibi işleri de insanlara verdi.
Hayvanları da nöbet tutma, yük taşıyıp çekme gibi işlerle görevlendirmiş, İnsanlardan, cinlerden ve hayvanlardan büyük bir ordu kurmuş. Hepsi ona tâbi olup, emrine itaat etmiş. Hz. Süleyman aleyhisselama verilen bu nîmetler Kur’ân-ı kerîmde bildirilmektedir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hadîsi şerîfte, onun duası hakkında şöyle buyurdu: “Hz. Süleyman aleyhisselam, Beyt-i Makdîs’in binâsını bitirdikten sonra, Allahü teâlâdan üç dilekte bulunmuştur: Kendisinden sonra kimseye nasîb olmayan bir mülk ve saltanat, İlâhî hükme uygun hüküm verme kudretinin bahşedilmesi. Yalnız namaz kılmak için Mescid-i Aksa’yı kastedip gelenlerin analarından doğdukları gibi günahsız hâle gelmeleri. Allahü teâlâ bunlardan ilk ikisini Hz. Süleyman aleyhisselama vermiştir. Üçüncü dileğinin de kabul edilmiş olmasını umarım.” demiştir.
7 SENEDE MESCİD -İ AKSAYI TAMAMLADI.
Babasının temelini attığı, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’yı yapmaya devâm etti.Yedi senede pek sanatkârâne bir şekilde tamamladı. Daha sonra, Kudüs’te büyük bir saray inşâ etmeye başlayıp, on üç senede tamamladı. Bu binâların yapımı sırasında insanlardan ve cinlerden pek çoğu Hz.Süleyman aleyhisselamın emrinde çalışmışlardır. Süleyman aleyhisselamın zamânında barış, îmâr, sanat ve ilim iyice ilerlemişti. Mescid-i Aksa inşâ edilip, çeşmeler, su kanalları yapıldı. Köprüler, barajlar ve evler inşâ edildi. Hikmetinin ve büyüklüğünün şöhreti bütün dünyâya yayıldı. Zamânındaki bütün pâdişâhları ve ileri gelenleri doğru yola sevk etti.
HZ. SÜLEYMAN NASIL VEFAT ETTİ.
Hz.Süleyman aleyhisselam, büyük bir sarayın inşâsını kontrol etmeye gitmişti. Bu binâ su kıyısında çok heybetli bir saraydı. Ustalar işçiler ve cinler, sarayın inşaatıyla tamamlanmasıyla meşguldü. Sarayın balkonuna çıkıp, kendini yalnız bırakmalarını ve kimsenin yanına yaklaşmamasını emretti. Sonra da balkonun kenarında asâsına dayanıp durdu ve etrafı seyrederek tefekküre başladı. Bu sırada ömrü bitip eceli gelmişti. Azrâil aleyhisselam gelip; “Şu an dünyadaki hayatının son anıdır.” dedi. Hz.Süleyman aleyhisselam asasına dayandığı hâlde ayakta vefat edip, uzun süre öylece kaldı. Saray inşâsında çalışanlar ise her gün işlerine devam ediyor, halk da oraya gelip gidiyordu. Hz. Süleyman aleyhisselamı uzakta, ayakta durur vaziyette görüyorlardı. Fakat vermiş olduğu emir üzerine hiç kimse yanına yaklaşmıyordu. Nihâyet asâsının yere temas eden kısmını güve kurdu yiyip asâ kırılınca, cesedi yere yıkıldı. O zaman bu hâlini görenler vefat ettiğini anladılar. Bu husus Kur’ân-ı kerîmde Sebe’ sûresi 14. âyette bildirilmektedir.
yorumlayın
Geri Bildirim: İslam Dininin Temel Kaynakları Nedir? – GELDİM, OKUDUM, BİLDİM – VENI, LEGI, SCIVI